Dualarin mutlaka icabet görür..

Insanlarin dua ettikleri zaman “dualarimiz kabul olmuyor” demeleri yanlistir.
Belki duanin vakti tamam olmamistir, diye bilir.
Ayrica duanin mutlaka kabul olacagi hüküm de söz konusu degildir.
Fakat, Cenab-i Hakk kendisine el acip dua edenin duasina mutlaka cevap verir
Kisi Allah’tan bir arzu ve gayesini ister, Allah belki uygun olmadigi icin vermeyebilir.
Kisiye gaybi olan bir hitab ile “Ey kulum sen ne istedigni bilmiyorsun” der.
Ancak bilinen bir gercektir ki kul samimi olarak dua ettigi zaman yapilan o dua mutlaka karsiligini görür.
Bu dünyada olmasa da, ahirette mutlaka karsisina cikar.

De ki: “Sizin duaniz olmasaydi Rabbim size deger verir miydi?
(Furkan Suresi Ayet 77.)

Sevgili kardesler sizlerle dua ile ilgili asagidaki hikayeyi paylasiyorum insaAllah.

Kücük bir cocuk ve Dua

Deniz kenarina oturmus, gözlerinide ilerdeki bir noktaya dikmisti.
Belki de bir saattir öylece duruyordu.
Onun bu hâli, alisveris icin balikci sandallarinin kiyiya dönmesini bekleyen bir ihtiyarin dikkatini cekti.
Yasli adam, seke seke onun yanina gidip:
– Merhaba delikanli!. dedi. Bu gün deniz cok harika degil mi?
Kücük cocuk, basini cevirmeden;
– Ama rüzgarli, dedi. Topum denize düsünce sürükleyip götürdü.
Adam, cocugun yanina oturup:
– Eger biraz genc olsaydim, yüzüp onu alirdim!. dedi.
Ama simdi adim bile atamiyorum.
Kücük cocuk, ona cevap vermedi. Ve kiyidan uzaklasan topunu daha iyi görebilmek icin,
hemen yanindaki tümsege cikti.
Yasli adam, sakin bir ses tonuyla:
– Ümidini hicbir zaman kaybetme!. dedi. Bence dua etsen cok iyi olur.
Cocuk, büyük bir sevincle:
– Dua etsem topum geri gelir mi? diye sordu. Denize düstügü yeri bilir mi?
– Allah isterse eger, ona ögretir!. dedi ihtiyar.
Topun geri gelmese de, dualarin sevabi sana yeter.
Kücük cocuk, yasli adamin sözlerini biraz düsündükten sonra,
her okudugunda dedesinden bahsi kopardigi dualari ard arda siraladi.
Daha sonra da, topun dönmesi icin Allah’tan yardim istedi. Ama üzüntüsü azalmamisti.
O topa bir sürü para harcamis, bayram parasini bile ona katmisti.
Simdi artik tek sansi, bazen oldugu gibi, rüzgarin aniden yön degistirmesiydi.
Ama deniz cok büyüktü, topu ise kücücük.
Aksam üstü hava biraz daha sertlesti. Ve günes batmak üzereyken sandallar döndü.
Cocuk, eve gitmek istemiyordu. Bu yüzden de ihtiyarla birlikte oyalandi.
Yasli adam, hep ayni balikcidan alisveris yapardi.
Sonunda onu bulup:
– Aviniz insaAllah iyi gecmistir!. dedi Eger varsa, birkac kilo alabilirim.
Sandaldaki adam, bir kova icindeki baliklari gösterip:
– Zaten ancak o kadarcik tutmustum, dedi. Denizde “av” diye bir sey kalmadi.
– Dua etmeyi denediniz mi? diye atildi cocuk. Ümidinizi sakin kaybetmeyin!.
Balikci icin her sey tesadüftü.
Bunun icin de “rasgele” derlerdi. Ama simdi bir sey hatirlamisti.
Yillar yili unuttugu bir seyi. Cocugun yanaklarini oksarken:
– Dua ha!. diye mirildandi. O zaman tutar miydim?
– Tutamasaniz bile, dualarin sevabi size yeter, dedi cocuk. Bunu yeni ögrendim.
Balikci, böyle bir sözü ilk defa duyuyordu. Basini agir agir sallayarak:
– Ben de yeni ögrendim!. diye gülümsedi. Üstelik de kücük bir ögretmenden.
Cocuk, bu sözlerden cok hoslanmisti.
Artik topun gitmesine üzülmüyordu.
Yanindaki yasli adam ona bir göz kirparken,
balikci tekrar sandala yöneldi ve aglarin üzerindeki eski örtüyü acti.
Bir top vardi orada. Henüz islak oldugundan, isil isil parildayan bir futbol topu.
Balikci, onu cocuga uzatip:
– Ögretmenlerin hakki hic ödenmez!. dedi.
Bunu biraz önce denizde buldum!. Kücük cocuk, rüyada olmaliydi.
Hic beklenmedik seylerin yasandigi bir rüya.
Aceleyle saga sola bakindi. Ama her sey gercekti. Balikci da, sandal da, ihtiyar da…
Topu ise, iste ellerindeydi. Ona sikica sarilip:
– Bir daha benden izinsiz gezmek yok!. dedi.
Ya dua etmeseydim ne olurdun o zaman?

Dua en kiymetli bir Hazine bizim icin..
Biter diye korkmayin istediginiz kadar kullanin..öyle bir hazine ki sinirsiz ve karsiliksiz verilmis hemde..